Gece Boyunca Göz Gözeydik

Evliydik… Hem de uzun yıllardır. Alışkanlıklar, düzen, sevgi… Her şey yerli yerindeydi ama bir şey eksikti: heyecan.

Bir akşam otururken açık açık konuştuk. Belki de yılların getirdiği güvenle, birbirimize dürüst olmanın zamanı gelmişti. "Sana bir şey itiraf etsem, ne dersin?" dedi Serhat. Gülümsedim. "Sırada ne var?" diye şakayla karşılık verdim. Ama o ciddiydi.

"Başka bir adamla birlikte olmanı izlemek istiyorum."
Sessizlik… Ardından kalbimin hızlanan atışlarını duydum. Kızmadım. Korkmadım. Ama şaşırdım. "Peki ya sen?" diye sordum.
"Ben de bir başka kadınla… ama sadece senin gözlerinin önünde."

Bu bir oyundu, evet… Ama kurallar bizimdi.

Aylar geçti. Araştırdık, konuştuk, sınırlarımızı belirledik. Sonunda uygun bir çiftle tanıştık. Onlar da bizim gibiydi; meraklı ama dikkatli, saygılı ama istekli.

O gece, aynı odada dört kişiydik. Herkes ne yapacağını biliyordu. Göz göze gelmeler, ufak dokunuşlar ve gerilimle dolu sessizlik… İlk adımı kimse aceleyle atmadı. Her şey yavaş ilerledi, kontrollü ve rızaya dayalı.

Serhat bana bakarken başka bir adamın tenine dokunduğumu gördü. Gözleri bir an için karardı, sonra yeniden bana odaklandı. Ben, onun başka bir kadınla gözlerimin önünde kendinden geçtiğini izledim. Ne kıskançlık vardı içimde, ne de suçluluk. Sadece derin bir bağ, içimizdeki sınırları birlikte aşmanın verdiği yoğunluk.

Gece bittiğinde, herkes kendi yoluna gitti. Biz, birbirimizin kollarında uyuduk. Ama artık başka bir boyutta, başka bir yakınlıkta…

Etiket bulunamadı.